8 Mart Genel Sağlık Çalışanları Sendikası Başkanı Uğur’un Mesajı: “Kadın Sağlık Çalışanlarının Toplumsal Cinsiyet Temelli Sorunları Çözülmeli”
Genel Sağlık Çalışanları Sendikası Lideri Dr. Derya Uğur, 8 Mart Dünya İşçiler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Kadın sağlık çalışanlarının çalışma hayatlarında karşılaştıkları sorunlar katlanarak artıyor. Kadın sağlık çalışanlarının toplumsal cinsiyete dayalı sorunları… Pek çok psikolojik sorun yaşayabilen , çözüme kavuşturulmalı.” Uğur, sağlık hizmeti veren kurumlarda 24 saat gündüzlü bakım ve huzurevi hizmeti vermek, bunun sağlanamadığı durumlarda ise ekonomik bir zemin sağlamak istedi.
Orgeneral Sıhhat İş Sendikası Genel Lideri Dr. Derya Uğur bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle yazılı bir açıklama yaptı. Kadın sağlık çalışanlarının yönetimde eşit temsil edilmesini isteyen Uğur yaptığı açıklamada, kadın sağlık çalışanlarının şiddete maruz kaldığını vurgulayarak, bu konuda etkin bir yasal düzenleme yapılması gerektiğini belirtti. Uğur yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“KADINLAR DÜNYANIN HER YERİNDE AYRIMCILIK GÖRÜYOR VE ŞİDDET GÖRÜYOR”
“1857 yılında sadece dokuma fabrikasında daha iyi koşullarda çalışmak isteyen kadın işçilerin başlattığı grev, şüpheli bir yangınla sonuçlandı ve çıkan yangında 129 kadın işçi hayatını kaybetti. Eşit koşullarda çalışmak isteyen kadınların anısına. eşit işe ödeme’ ve daha iyi koşullar, tüm dünyada 8 Mart ‘Dünya Emekçi Kadınlar’. 166 yılda kadın haklarında kaydedilen ilerlemelere rağmen toplumsal cinsiyet eşitsizliği ortadan kaldırılamadı. şiddete maruz kalmakta, öldürülmekte, çalışma hayatından dışlanmakta ve erkeklerden daha düşük ücretle istihdam edilmektedir.Çalışma hayatında yaygın olan sorunlar, cinsiyetçi yaklaşımlar nedeniyle kadınlar için daha ağırdır.
“KADIN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ KARŞILAŞTIĞI SORUNLAR BÜYÜYÜYOR”
En çok kadın çalışanın istihdam edildiği sağlık bölümünde hekimden hemşireye, teknisyenden tıbbi sekretere, hemşireden sağlık çalışanlarına kadar toplumdaki cinsiyet eşitsizliğinin tüm etkileri gözetilerek çalışılmaktadır. Büyük risk altında çalışan, görev başında olan, ağır ve stresli çalışma ortamlarına maruz kalan, yetersiz dinlenme süreleri, yetersiz dinlenme alanları, çalışma sırasında yetersiz ve dengeli beslenme gibi sorunlarla baş etmeye çalışan kadın sağlık çalışanlarının karşılaştıkları sorunlar. saat katlanarak artıyor.
“KADIN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ CİNSİYET TEMELLİ SORUNLARI ÇÖZÜLMELİ”
7/24 hizmet sürekliliği gerektiren sağlık kuruluşlarındaki yoğun iş yükü, uzun çalışma saatleri ve vardiyalı uygulama, kendisi de anne olan sağlık çalışanını yoğun bir gerilime maruz bırakmaktadır. Kadın sağlık çalışanları, aile ve iş hayatının ortasında istikrar sağlama sorununu açıkça yaşamaktadır. Tükenmişlikten korku bozukluklarına, depresyondan gerilim bozukluğuna kadar pek çok ruhsal sorun yaşayabilen kadın sağlık çalışanlarının toplumsal cinsiyete dayalı sorunları analiz edilmelidir. Sağlık hizmeti veren kurumlarda 24 saat kreş ve huzurevi hizmeti verilmelidir. Bu hizmetlerin sağlanamadığı durumlarda ekonomik güçlendirme sistemleri kurulmalıdır.
“KADIN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YÖNETİM SEVİYELERİNDE EŞİT TEMSİLİ”
Kadın sağlık çalışanlarının idari kademelerde eşit temsili sağlanmalıdır. Kadın sağlık çalışanlarının yaşadığı en büyük sorunlardan biri şiddettir. Sağlıkta şiddete sıfır tolerans gösterilmeli ve sağlıkta şiddeti önlemek için etkili bir şiddet yasası çıkarılmalıdır. Deprem bölgesinde çocuklarını çadırda bırakma korkusuna, yakınlarını kaybetmenin acısına, sevdiklerine ulaşamamanın paniğine rağmen kadın sağlık çalışanları bir can daha kurtarmak için canla başla çalıştı ve hizmet vermeye devam ediyor.
“CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNİ ÇÖZMEK SİYASİ İKTİDARIN SORUMLULUĞUNDADIR”
Kadınları siyasi, sosyal ve ekonomik hayattaki tüm karar alma süreçlerine dahil etmek, kadına yönelik fiziksel ve ruhsal şiddeti sona erdirmek, cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmak siyasi iktidarın sorumluluğundadır. Kadın haklarına yönelik koruyucu önlemlerin artırılması ve şiddetin önlenmesi gerekirken, Cumhuriyet kadın devriminin Türk kadınına tanıdığı haklar son yıllarda giderek aşındırılmaktadır. Atatürk Devrimleri ve Cumhuriyet projesi, kadının toplumda hak ettiği yere gelebilmesi için sosyal, kültürel, hukuk ve eğitim alanlarında reformlar içermekte, kadın ve erkeğin eşit koşullarda yürümesi amaçlanmaktadır.
“FIRSAT EŞİTLİĞİ TÜM ALANLARDA SAĞLANMALIDIR”
Kadınların refah düzeyinin yükseltilmesi, sadece kadının refahı için değil aynı zamanda toplumun refahı için de büyük değer taşımaktadır. Milletimizin refahı için kadının güçlenmesi, çalışma hayatına aktif katılımı, eğitim, sağlık, siyaset gibi her alanda fırsat eşitliği sağlanmalıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için örgütlü çabaya olan inancımızla; Sendikamız Genel Sağlık-İş ve Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş üyesi kadın işçiler başta olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.”