Dört reaktör yapım aşamasında Akkuyu Nükleer Santrali’ndeTarihi bir dönüm noktası yaklaşıyor . Enerji ve Olağan Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez,27 Nisan’da Akkuyu’daki bir reaktöre ilk nükleer yakıtın verileceğini duyurdu. türkiyeİlk kez nükleer enerji olacak.
Gazi Üniversitesi Güç Sistemleri Mühendisliği Bölüm Lideri ve Türk Güç Kurumu Araştırma Merkezi (TEBAM) Lideri Prof. Dr. Mustafa İlbaş, Sputnik’e, Türkiye’nin Akkuyu üzerindeki güç durumunu anlattı:
“Türkiye yüzde 98 doğalgaza, yüzde 92 petrole, yüzde 50 kömüre yani toplamda yüzde 70 dışa bağımlı. 2023 Şubat ayının sonunun getirdiği prestij ile ülkemizin elektrik meclisi gücü 104 bin 136 megavata ulaştı. Peki bunu nasıl başaracağız? Bunun yüzde 30,3’ü hidroelektrik, yüzde 24,4’ü doğal gaz, yüzde 20,9’u kömür, yüzde 11’i rüzgar, yüzde 9,3’ü güneş, yüzde 1,6’sı jeotermal ve yüzde 2,5’i diğer kaynaklar. Tabii bu aynı oranda elektrik ürettiğimiz anlamına gelmiyor. Türkiye’deki elektrik üretim santrali sayısı 11.711’e ulaştı. Bunların 551’i hidroelektrik, 67’si kömür, 360’ı rüzgar, 63’ü jeotermal, 345’i doğal gaz, 9.635’i güneştir. Bunların 490’ı başka kaynaklardan. Türkiye’nin elektrik enerjisi tüketimine baktığımızda 2021’de 328,7 milyar kilovatsaat, 2022’de 326 milyar kilovatsaat. 2025’te 380,2 milyar kilovatsaate ulaşması planlanıyor. 2030 ve 2035’te 510,5 milyar kilovatsaat. Madem böyle bir ihtiyaç var, o halde Türkiye’nin mutlaka nükleer santrale ihtiyacı var. Akkuyu, Türkiye’nin ilk ve tek nükleer santralidir. Türkiye’nin dışa bağımlılığı göz önüne alındığında, nükleer santrale ne kadar ihtiyacımız olduğunu açıkça görüyoruz.”
“Şu anda 17 ülkede 53 nükleer reaktör inşa ediliyor”
TEBAM Lideri Prof. Dr. İlbaş,Dünyadaki nükleer politikalarını şöyle anlattı:
“2022 sonunun prestijiyle 32 ülkede 441 nükleer reaktör faaliyette ve şu anda 17 ülkede 53 nükleer reaktör inşa ediliyor. Özellikle elektrik kriziyle birlikte nükleer santrallere ilgi yeniden arttı. Nükleer santrallerde üretilen elektrik, dünya elektrik arzının yaklaşık yüzde 10’una tekabül ediyor. Fransa elektrik ihtiyacının yüzde 73’ünü nükleer enerjiden sağlıyor. İsveç yüzde 30 sağlıyor. Belçika ortalama yüzde 40, Avrupa Birliği yüzde 26 sağlıyor. Güney Kore yüzde 30, ABD yüzde 20 nükleer enerjiden. Bu ülkelerin çoğunlukla gelişmiş ülkeler olduğunu görüyoruz. Akkuyu Nükleer Santrali bu açıdan Türkiye için gecikmiş bir projedir. Yani Türkiye 1970’li yıllarda Akkuyu ruhsatı almak için girişimlere başlamış ve ’76’da ruhsat almıştır. Ve şu anda yapılıyor. Böylece yıllar geçti.”
‘Türkiye’nin kesinlikle yeni nükleer santrallere ihtiyacı var’
prof. Dr. “Akkuyu Nükleer Santrali 4 üniteden oluşuyor. Şu anda proje eş zamanlı olarak ilerliyor. Yani biri bitmedi diğeri bitmedi ama dört ünitenin inşaatı devam ediyor. İlk ünitenin 2023’te üretime geçmesi bekleniyor. 2024’te ikinci ünite, 25’te üçüncü ünite ve 26’da dördüncü ünitenin ardından Akkuyu Santrali, 2026’dan sonra tam kapasite üretime başlayacak. Brüt kurulu gücü 4.800 megavat ama birimin kendisi yüzde 7 kullanır. Yani her heyet 1.114 megavat üretim gücüne sahip olacak ve toplamda yılda 34.790 milyar kilovatsaat elektrik üretecek. Akkuyu, şu anda 7 binden fazla santralin ürettiği elektriğin yüzde 10’unu tek başına karşılayacak. Buradan önemli olduğunu anlayabiliriz. Tabii, bu yeterli mi? Hayır, yeterli değil. Elbette Türkiye’nin yeni nükleer santrallere ihtiyacı var. Hatta özellikle Sinop ve Trakya’da planlar yapılıyor.”ve Akkuyu’nun değerini anlattı.
prof. Dr. “Türkiye, fosil enerji kaynakları kısıtlı ve enerjide ithalata bağımlı bir ülke olduğundan, nükleer enerji Türkiye için bir tercih değil, bir zorunluluktur.ekledi.